Borsa İstanbul’da uzun soluklu bir ralli yaşanıyor. Son günlerde daha oldukca dış piyasalar için dillendirilen ‘yıl sonu rallisi’ olup olmayacağı mevzusunda değerlendirmeler yapılıyor.
İşte Özgürlük gazetesi yazarı Zeynel Balcı’nın bu haftaki yazısı…
Yatırım bankalarından bu yönde pozitif yönde net görüşler hemen hemen gelmiş değil. Borsada yaşanmış olan çıkışın devamı için yerli yatırımcı ilgisinin devamı mühim. Sadece o kaynak da sonsuz değil. Yabancı alımları BIST100 endeksindeki çıkışı destekleyecek güce hemen hemen ulaşmadı. Senenin son ayında sıklaşan kâr satışlarıyla dalgalanma artabilir.
Piyasalar 2022 yılının son ayına iyimserliğini koruyarak giriyor. Borsa İstanbul’da çıkış trendi sürerken BIST100 Endeksi ruhsal düzey olan 5.000 seviyesinin üzerini kontrol etti. Sadece ruhsal eşik olarak görülen bu seviyenin üstünde kâr satışlarına maruz kaldı. Ekim ayında süregelen ralliyle oluşan ciddi primleri dikkate aldığımızda kâr satışlarını olağan karşılamak yerinde olacak. Eski borsacı sözü ile ‘kapıya yakın durma’ isteği bu şartlarda düzgüsel bir yatırımcı davranışı olarak görülebilir. Hisse senetleri (ana para piyasaları) tutum sahipleri açısından öncelikli yatırım araçları arasındaki yerini koruyor. Fakat pozitif yönde gelişmelerin mühim seviyede fiyatlanması ve yüksek primler, yeni beklenti ihtiyacı benzer biçimde gelişimleri de dikkate almak gerekir. Ek olarak geçen haftaki yazımızda vurguladığımız suretiyle, bazı lokomotif hisselerde oluşan fiyatlarla temel verileri içinde izahı zor görünümler oluşmuş durumda. Nitekim hafta içi öncü hisselerden biri için bizzat firmanın yönetim kurulu başkanının yapmış olduğu açıklamalar oldukça dikkat çekti. Borsa İstanbul’da uzun soluklu bir ralli yaşanıyor. Son günlerde daha oldukca dış piyasalar için dillendirilen “yıl sonu rallisi” olup olmayacağı mevzusunda değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Dış borsalarda bu şekilde bir gelişme söz mevzusu olursa bunun iç piyasalara yansımaları elbet olacak. Fakat bazı yatırım bankaları bu mevzuda o kadar da ümit veren değerlendirmeler yapmıyor.
YABANCILAR ALIMDA
Öteki taraftan yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’da zayıf da olsa son haftalarda alım yaptıkları görüldü. TCMB tarafınca açıklanan verilere gore 25 Kasım haftasında; Borsada yurtdışı yerleşikler hisse senetlerinde 24.2 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 2.9 milyon dolar alım yaptılar. Yabancılar hisse senetlerinde son 4 haftadır alımdalar. Toplamda 235 milyon dolarlık bir alım söz mevzusu. Borsa İstanbul’da yabancı takas gizleme oranı yine yüzde 30’un üstüne çıktı. Bu rakamların Borsa İstanbul’un işlem hacmiyle kıyaslandığında BIST100 Endeksi’ni taşıyacak düzeyde olmadığı açık. Çıkış hareketi halen yerli yatırımcıların omuzunda. Devamı için de yeni yatırımcı katılımları büyük ehemmiyet arz ediyor.
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine gore; Kasım ayında oluşturulan yeni hesap sayısı 1 milyonu geçerken senenin zirvesine ulaştı. Bakiyeli hesap sayısı 1 Aralık itibarıyla 8 milyonu geçmiş durumda. Konut dışındaki alternatif yatırım araçlarının yüksek enflasyona karşı tasarrufları korumada yetersiz kalması, KKM’ye dönüşlerin ivme kaybetmesi ve kripto para piyasalarındaki gelişmelerin borsayı adres olarak öne çıkardığı anlaşılıyor. Fakat yerli yatırımcılardan gelen kaynak da sonsuz değil. Yüksek primli hisse senetlerine artan yatırımcı ilgisi ek olarak değerlendirilecek bir mevzu. Borsa İstanbul’da sıklaşan kâr satışlarıyla ‘bitkinlik’ emareleri artıyor.
KÂR SATIŞLARI GÖRÜLÜYOR
Kâr satış denemelerine karşın çıkış trendi devam ediyor. İlk destek sunar 4.850-4.800 seviyelerinde bulunurken çıkış trendinin korunması için bu seviyelerin üstünde kalınması mühim olacak. Aksi takdirde sonraki destek sunar 4.450-4.500 seviyelerinde. İlk dirençler ise 5.100-5.200 seviyelerinde görülüyor. Bu seviyelere hareketlenmelerde yine satışlar görülebilir. Bu seviyelerin geçilmesi durumunda çıkışın devamıyla sonraki dirençler 5.400-5.500 ve 5.800 seviyelerinde. Teknik göstergeler ile uyumsuzluk göstermeye süregelen endekste yükseliş trendi korunmakla beraber yükseliş denemeleri kâr satışlarıyla karşılaşabilir.
POWELL ETKİSİ SINIRLI KALDI
Dış piyasalarda Fed Başkanı Jerome Powell’ın “Faiz artırımında yavaşlama aralık ayında başlayabilir” açıklaması pozitif yönde fiyatlandı. Piyasalar ABD enflasyonunun (TÜFE) düşüş eğilimi göstermesiyle bu ayki Fed toplantısından esasen 50 baz puan artırımla bir yavaşlama bekliyordu. Bu durum belli seviyede fiyatlara dahil olmuştu. Bunun Fed Başkanı Powell tarafınca yine vurgulanması ek olarak katkı yapmış oldu. Sadece bu açıklamaların uzun soluklu bir etkiye niçin olmasını beklemek fazlaca iyimserlik olacaktı. Ek olarak Powell; “Enflasyon mevzusunda daha çok kanıta gereksinim var, faizde tepe noktası öngörülenin birazcık daha üstünde oluşabilir” benzer biçimde sözler de etti. Piyasa bardağın dolu tarafını, bir bakıma işine geleni görmüş oldu. Nitekim ABD Borsaları izahat sonrası sert çıkış gösterse de sonraki günlerde kâr satışlarına maruz kaldı ve pozitif yönde tesir sınırlandı. Cuma günü ise ABD ziraat dışı istihdam artışı beklentileri aştı ve 263 bin olarak açıklandı (beklenti 200 bin, önceki 261 bin). Bu durum Fed’in faiz artırımları için elinin rahatladığı izlenimi verirken Powell ile piyasalarda oluşan algıyı iyice azalttı. İstihdam verisinin borsalar dışındaki öteki piyasa parametrelerinde de tesirleri görüldü. ABD 10 senelik bono faiz oranı yüzde 3.50 seviyesine gerilemişti, tepki verdi ve 3.60 seviyesine terfi etti. ABD doları hafifçe kıymet kazanırken dolar endeksi 105 seviyesini geçti. Euro ise zayıfladı ve Euro/dolar paritesi 1.04’e çekildi.
DIŞ PİYASA İYİMSER
Bu gelişmeler çerçevesinde altının ons fiyatında çıkış sürdü ve 1.800 doların üstü kontrol edildi. Fakat istihdam verisinin peşinden 1.780 seviyesine geri çekildi. OPEC+ toplantısından üretim kesintisi beklentileri ve Çin’de COVID-19 önlemlerinin yumuşatılması sonucu petrol ve emtia fiyatlarına katkı icra eden bir gelişme oldu. Brent petrolde çıkış görüldü fakat 90 dolar aşılamadı, güç yitirdi. ABD’de son açıklanan ekonomik veriler, enflasyon hızındaki gerilemenin yanı sıra faiz artırımlarına karşın iyi geliyor. ABD 3. Çeyrekte (GSYH) beklenenin üstünde yüzde 2.9 büyüdü. Öteki taraftan Euro Bölgesi’nde uzun süredir ilk kez enflasyon hızında düşüş görüldü (TÜFE yüzde 10.00 açıklandı. Geçen ay yüzde 10.6). Almanya’da TÜFE yüzde 10.0 olurken geçen ay yüzde 10.4 idi. Bu verilere bağlı olarak Avrupa Merkez Bankası’nın aralık toplantısında 50 baz puanlık indirim olasılığı arttı. Fed ve Avrupa merkez bankaları son dönemde uyguladıkları para politikalarının neticelerini almaya başladı. Dış piyasalarda iyimserlik korunurken yerini birazcık daha davranışlarında ölçülü bir görünüme bırakabilir.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.