Dalgalı piyasada gözler Fed’de

Dalgalı piyasada gözler Fed’de – Iktisat Haberleri

Dalgalı piyasada gözler Fed’de

Borsalarda dalgalı seyir sürüyor. Borsa İstanbul’da sağlanan kazançların bir kısmı geri verildi. Devamlı doğru eğer olmazsa bile, “borsalar iyi mi çıkarsa o şekilde düşer, iyi mi düşerse o şekilde çıkar” diyen eski bir borsacı sözü bu kere doğrulandı benzer biçimde. Dış borsalarda da benzer görünüm var. Tepki çıkışı sonrası satıcılı seyir hakim. Dış ve iç piyasalar açısından bir uyumdan söz etmek mümkün. Borsaların satışa dönmesi beklentileri aşan ağustos ayı ABD TÜFE verisiyle oldu. Enflasyon temmuz ayının altında sadece beklentilerin üstünde yüzde 8.3 olarak geldi. Bu durum ABD Merkez Bankası (Fed) para politikasında sıkılaşmanın ve agresif faiz artışlarının devam edeceği beklentisini güçlendirdi. Gelecek hafta yapılacak toplantı için 75 baz puanlık artırıma kati gözü ile bakılırken 100 baz puanlık faiz artırım olasılığı da gündeme geldi (yüzde 20-25 olasılık). Bu durum piyasaları baskı altına aldı. Ek olarak ABD ekonomisinde resesyon beklentisi güçlendi. Avrupa’nın durumu malum. Rusya ile yaşanmış olan doğalgaz krizi sonrası üretimde aksamalar ile resesyon daha derinden hissediliyor. Resesyon piyasalar tarafınca fiyatlanan bir başka gelişme. Borsalardaki düşüşler haricinde emtia tutarları üstünde bu beklenti kendini gösteriyor. Faiz artırımına ilişkin fiyatlamalar mühim seviyede yapıldığı için Fed toplantısının peşinden belirsizlik azalabilir. Borsalar dışındaki öteki parametrelerde hareketlilik görülüyor.

ABD 10 senelik bono faiz oranı yüzde 3.50 seviyesine yaklaşırken ABD dolarında kıymet kazanımı sürüyor. Dolar Endeksi 110 seviyesini kontrol etti. Euro’da zayıf görünüm hakim. Bu gelişmelerin sonucu olarak altının ons fiyatında düşüş 1.700 doların altında ivme kazanmıştır ve 1.650 dolar seviyelerine kadar çekildi, sonrasında tepki verdi. Petrol fiyatlarında düşüş hızlanmış durumda. Ekonomide yavaşlama beklentileri baskın etken olarak görülürken OPEC+ Grubunun 100 bin varil üretim kesinti sonucu haricinde ve enerji üretiminde petrolün ağırlığının artacağı söylemleri, ABD ham petrol stoklarında değişimler ek olarak fiyatlamaya mevzu gelişmeler. Enerji krizi Avrupa’nın öncelikli gündemi haline gelirken Avrupa Birliği enerji tasarrufu mevzusunda yeni önlemler paketi deklare etti. Almanya hükümeti, enerji devi Uniper’in kamulaştırılmasını planlıyor. Bir uyarı da IMF’den geldi. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Avrupa’nın Ukrayna’daki savaşın ekonomik neticelerinden direkt etkilendiğini belirterek, sert bir kışın Avrupa’da toplumsal huzursuzluğa yol açabileceğini söylemiş oldu. Internasyonal Finans Enstitüsü, COVID-19 sonrası yavaşlayan ekonomik büyümenin küresel borç oranlarını artırdığını belirterek gelecek dönemlerde şirket iflaslarında mühim bir artış olabileceği uyarısında bulunmuş oldu. Buna nazaran, küresel borç seviyesi, bu senenin ikinci çeyreğinde 5,5 trilyon düşüşle 300 trilyon dolar oldu. Söz mevzusu borcun da 2018’den beri ilk çeyreklik düşüş olması dikkati çekti. Para ve ana para piyasaları haricinde gerçek ekonomilerle ilgili kaygılar sürerken merkez bankaları politikalarının tesirinde bir süre daha kalınması fazlaca olası. Ayrıca merkez bankalarından faiz artırım haberleri gelmeye devam ediyor. Arjantin Merkez Bankası, yüzde 79 olan TÜFE verisinin peşinden enflasyonla ile savaşım için faiz oranını 5,5 puan artırarak yüzde 75’e yükseltti. Bu, bankanın bu yıl içinde 9. faiz artırımı oldu. Piyasalar 21 Eylül’deki Fed toplantısı beklerken davranışlarında ölçülü görünüm ile dalgalı seyir bir süre daha sürecek benzer biçimde görünüyor.

TCMB TOPLANTISINDA FAİZ DEĞİŞİMİ BEKLENMİYOR

İç piyasaların öteki mühim gündemi 22 Eylül’deki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantısı ve faiz sonucu olacak. Piyasa beklentisi yüzde 13’de faiz oranının durağan(durgun) kalacağı yönünde. Hatırlanırsa geçen ayki görüşmede piyasa ağız birliği etmiş benzer biçimde faiz değişimi beklemiyordu. Sadece 100 baz puanlık faiz indirimi geldi. Bu açıdan gene de TCMB faiz kararını bir görmek yerinde olacak. Yüksek enflasyon ile ABD ve Avrupa Merkez Bankaları’nda agresif faiz artırım süreci devam ederken, TCMB faiz oranı ile enflasyon (TÜFE) farkı yüzde 67.21 olmuşken TCMB’nin düşük faiz politikası ekonomik büyümeye destek amaçlı bir tercih. Düşük faiz politikasının neticeleri Türkiye’nin yüzde 7.6 ile 2. çeyrek büyümesinde görüldü. Bu çerçevede cari açıktaki gelişme benzer biçimde başka neticeleri da ortaya çıkmaya başladı. Cari açık temmuz ayında 4.0 milyar dolara senelik bazda 36.5 milyar dolara çıkmış durumda. Öteki taraftan Borsa İstanbul’daki sert dalgalanmalarda yabancı tesiri fazlaca zayıf yada yok denecek kadar azca. TCMB verilerine nazaran 9 Eylül ile biten haftada; yurtdışı yerleşiklerin hisse senetlerinde 13.5 milyon dolar, tahvil bono (DİBS) 24.8 satış yaptıkları görüldü. Bundan önceki hafta her iki kalemde alım yapmışlardı. Hisse senetlerinde yabancı oranı yeniden yüzde 33.50 seviyelerine çekildi. Ağustos ayında yüzde 35 seviyesinin üzerini görmüştü. Bu açıdan Borsa İstanbul’daki son çıkış hareketine daha fazlaca yerli yükselişi demek mümkün. Son günlerde borsadaki düşüşle beraber yabancı payındaki gerileme dikkate alındığında ise bir miktar yabancı satışı söz mevzusu olduğu görülüyor. Aynı hafta TCMB brüt rezervleri ise ortalama 1.7 milyar dolar artış ile 113.6 milyar dolara, bankalardaki döviz mevduatı 1.2 milyar dolar yükselişle 212.8 milyar dolara yükselmiş durumda.

BORSADA ÇIKIŞA MOLA

Borsada sert çıkış sonrası gelen kâr satışlarıyla gene sert geri çekilme yaşandı. Gelen tepki alımları ise hemen hemen güç kazanmış görülmüyor. İlk destek sunar 3.270-3.200 olarak görülüyor. Bu seviyeler kısa dönem için mühim. 3.200 seviyesinin altında kalınması durumda ise 3.000-2.900 sonraki destek noktaları. Tepki alımlarında ilk direnç 3.500 seviyesinde. Tepki çıkışının devamı açısından bu seviyenin üstünde kalınması gerekecek. Bu durumda 3.600-3.700 ve 4.000 sonraki direnç seviyeleri olacak. Satış baskısı korunan endekste destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Sadece direnç seviyelerinde satışla karşı karşıya gelme olasılığı yüksek.

BORSA İSTANBUL’DA ‘BANKA’ HAREKETİ

Borsadaki son çıkış ve düşüş hareketine mühim seviyede banka hisseleri öncülük etti. Bankalar tavan tavan terfi etti, taban taban alıcısız geri geldi. Uzun süreden beri benzeri görülmeyen bu hareketlilikte, bankaların 06/2022 dönemine ilişik parlak bilançoları ve düşük fiyat kazanç oranları ana tema olarak işendi. Fiyat kazanç benzer biçimde bilanço değerleme kriterlerine bakıldığında bazı bankaların halen pahalı olduğu söylenemez (tavsiye değildir). BIST100 Endeksi fiyat kazanç oranı 6.3 iken bazı öncü bankalar 2-2.5 fiyat kazanç oranıyla işlem görüyor. Bununla beraber teknik açıdan bakılırsa geçen hafta yaşanmış olan sert geri çekilmeye karşın banka hisselerinin primli görünümünü koruduğu da söylenebilir. Borsada yükseliş devam edecek yada düşüş sürecek ise de bir süre daha bankalar lokomotif olmaya devam edecek benzer biçimde. Son günlerde hisse değişimi olur mu sorusu dillendirilmeye başlandı. Şu demek oluyor ki banka hisselerinden çıkan para endüstri hisselerine girer mi? Son birkaç gündür bankalardaki düşüşe karşın bazı endüstri hisselerinde yukarı yönlü bir hareketlenme oldu. Bu bir sinyal verse de hisse değişiminin başladığını söylemek bu aşamada zor.

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası