Artık kontakt çağının en üst seviyelerindeyiz. Dünyanın en fukara vatanlarında bile milyonların elinde, bizim cep telefonu dediğimiz, bilgisayarlar var. Üstelik bu bilgisayarlar eskiden hayal bile edilemeyecek kapasitelere haiz. Bu cep bilgisayarları 7 gün 24 saat bizi dünyanın her yerine bağlayabiliyor.
Bu şekilde bir çağda vatandaşlarını yasaklarla durdurabileceğini, konuşmasını engelleyebileceğini, ekonomik sıkıntıları çözmeden insanları yüksek enflasyona mahkum edebileceğini düşünen ülkeler, eninde sonunda kaybeden tarafta olacak. 20. yüzyıl başlarında radyo ve TV benzer biçimde merkezden çevreye tek yönlü gösterim icra eden medya varken; ABD alkollü içkileri hatta altını yasaklamıştı. Buyursun bugün denesin. Her insanın hep beraberce, anında, mesafe tanımaksızın görüntülü görüşebildiği, her bir informasyon sahibinin kendi başına TV kanalı benzer biçimde gösterim yapabildiği bu ortamda ne kadar şansı olur? Oldukca istemelerine ve ölüm tehlikesi var demelerine karşın tüm vatandaşlarına maske bile taktıramadılar.
Luna ve FTX iflasları kripto varlıklara karşı kurumsal yatırımcılarda bir geri çekilmeye yol açmadı. Aksine trilyonlarca dolar yöneten firmalar son haftalarda devamlı Bitcoin vb. varlıklar için yeni açılımlar yapıyor. Niçin?
Bundan dolayı dünyanın en gelişmiş ülkeleri dediğimiz yerlerde bile enflasyon artık gözle görünür bir sorun haline geldi. 20. yüzyılın başından itibaren, düzgüsel bir eğitim görüp, basit bir iş icra eden vatandaşlar averaj, hatta bunun birazcık üstünde güzel bir yaşam standardı tutturabiliyordu. Bilhassa ev almak bugünkü benzer biçimde devasa bir sorun değildi.
Oysa kırılma noktası olan 2008 Krizi’nden bu yana tüm dünyada rahat bir yaşam sürmek ya da en azından enflasyondan korunmak isteyen hepimiz görüyor ki bunun tek çaresi uzun vadeli Bitcoin ve kripto varlık yatırımı. Yakında muhtemelen bu kervana altın ve gümüş de katılacak fakat hemen hemen bu dönüşüm yaşanmadı. 2008 Krizi’nden bu yana dolar resmi olarak yüzde 41 kıymet yitirdi. Tüm dünyada gerçek enflasyon açıklanan rakamın ortalama iki katı. Bu durumda son 13 yılda dolarda gerçek kıymet kaybı yüzde 82 civarında. Oysa Bitcoin, Mayıs 2010’da ilk kez bir alışverişte kullanıldığında fiyatı 0,0041 dolardı. Bugün ise 16.900 dolar. Doğrusu son 12 yılda Bitcoin, dolar bazında 4,1 milyon kattan fazla kıymet kazanmıştır!
Dünyanın her yerinde milyonlarca bireysel yatırımcı durumun bilincinde. Bu yüzden çalışmış oldukları kurumsal yatırımcıların da kripto varlıklar alanında hizmetler sunmasını bekliyorlar. Sonuçta kurumsal yatırımcılar ve bilhassa bankalar bu duruma kayıtsız kalamıyor.
Yatırımcıların büyük kısmı bir ihtimal vakaya bir tek fonlarını büyütmek olarak bakıyor sadece bir fazlaca şirket şu anda blokzincir teknolojisinin getireceği müthiş tutum imkanlarını da keşfetmiş durumda. Blokzincir gelecek yıllarda informasyon işleme ve depolama alanında arsa, bina, personel vb birçok kalemde trilyonlarca dolar tutum sağlayacak. Akıllı firmalar rakipleri kendilerinden ilkin bu teknolojiye geçerse, gelecekte rekabete dayanamayıp ayakta kalamayacaklarını görüyor.
Durum kamu sektörü için de asla değişik değil. Yurttaşlarını gelecekte rahat yaşatmak isteyen her ülke, girişimcilerinin ve vatandaşlarının blokzincir teknolojisi ve kripto varlıklara güvenilir bir ortamda ulaşmasını temin etmek zorunda. Bunun için de kripto varlık piyasalarında aracılık icra eden kuruluşları sıkı halde denetleyen, blokzincir projeleri ve kripto varlıklara yasal dayanak getiren, çeşitli meselelerde bunların hukuki durumlarını açıklığa kavuşturan yeni kanuni düzenlemelere gerekseme var.
Luna ve FTX benzer biçimde büyük çöküşler dahi bu işe kafa yoran ülkeleri tereddüde düşürmüş görünmüyor. Brezilya parlementosu, 30 Kasım’da kripto varlıkları yatırım ve ödeme aracı olarak tanıyan bir yasa tasarısını kabul etti. Gene İngiltere, 1 Aralık’ta FTX iflasının kriptolarda dünya lideri olma hedefini değiştirmediğini deklare etti. İngiltere Iktisat Bakanı Andrew Griffith aynen şöyleki konuştu: “Evet, kriptonun geleceği hakkında sorular var, sadece altta yatan değişen teknolojinin potansiyelini görmezden gelmek aptallık olur. Kripto piyasasındaki son vakalar benim için zamanında, açık ve etkili düzenleme ihtiyacını güçlendiriyor. Finansal Hizmetler ve Piyasalar Yasa Tasarısı, İngiltere’de kripto varlıkları ve stablecoinleri düzenlemek için bir çerçeve oluşturmamızı sağlıyor ve bu senenin sonlarında kripto varlık piyasasının geri kalanı için, dünya lideri bir rejim için danışmanlık yapacağız.”
Yurttaşlarının yeni teknolojiye ve yeni tip sınırı olan paralara erişimini sağlamak bir ülkeyi gelecek yıllarda ayrıcalıklı konuma getirecek. Sadece bir adım daha ileri giden ülkeler merkez bankası rezervlerine altın-gümüş yanında Bitcoin vb. ekleyenler olacak. Kendimizden örnek verelim. En rahat fon yönetimi yapıldığını varsayalım. Bir tek 6 yıl ilkin 2016 sonunda Bitcoin ortalama 1000 dolardan işlem görürken Türkiye’nin döviz rezervi 92 milyar dolardı. O tarihte, rezervlerimizin yalnızca yüzde 10’unu Bitcoin’e çevirseydik, bugün elimizde ortalama 144 milyar $’lık fazladan kaynak olurdu. Ne kur, ne de enflasyon benzer biçimde dertlerimiz olmazdı…
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.