Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, şunları söyledi: “Türkiye henüz küresel enflasyondaki düşüş rüzgârına kapılmış değil. Cari açığın azalması rezerv birikiminin temelini oluşturacak. Portföy tercihleri TL lehine olacak. Reel döviz kurları lehimize dönecek ve enflasyondaki düşüş daha da güçlenecektir” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Arap Bankacılığı Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu. Türkiye ve Arap dünyasının birçok alanda işbirliği ve ortaklıklar geliştirebileceğini ifade etti. Bakan Şimşek, Türkiye ile Arap dünyasının birbirini tamamladığı pek çok alanın bulunduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Türkiye, ekonomisi çok çeşitliliğe sahip bir ülke. Üretim, katma değer ve teknoloji alanlarında rekabetçi bir ülke, Avrupa ile Orta Asya arasında köprü görevi görüyor. Arap dünyası da kaynak açısından zengin ve kaynaklarını çeşitlendiren bir ülke. Arap dünyasında bütçe fazlası var. Özellikle Körfez ülkelerinde ihracat sermayesi iken ülkemizde ithalat sermayesidir. Bu nedenle birbirimizi tamamlıyoruz. İki bölge arasındaki siyasi ilişkiler de çok iyi düzeydedir” dedi.
“TÜRKİYE İLE ARAP DÜNYASI ARASINDAKİ SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI YOLUYLA REFAH POTANSİYELİNİ HAREKETE GEÇİREBİLİRİZ”
Türkiye ile Arap dünyasının turizm, inşaat ve savunma sanayi alanlarında güçlü ortaklıklar geliştirebileceğini belirten Şimşek, serbest ticaret anlaşmaları yoluyla refah potansiyelinin harekete geçirilebileceğini söyledi. Bakan Şimşek, “İki bölge arasındaki bağlantıyı nasıl genişletebiliriz? Bu temeli kullanarak ticaret ve yatırım anlamında karşılıklı yarar sağlayan projelere imza atabiliriz. Serbest ticaret anlaşmaları yaparak toptan çözüm getirebiliriz. Ticaret serbestleştiğinde bazen korku ortaya çıkar, ancak gerçekte ticaret serbestleştiğinde daha fazla refah ortaya çıkar. Kamu politikaları ve kamusal tedbirlerle ortaya çıkabilecek riskler ortadan kaldırılabilmektedir. Türkiye ile Arap dünyası arasındaki serbest ticaret anlaşmalarıyla refah potansiyelini harekete geçirebiliriz. Turizm, inşaat ve savunma sanayinde ortaklıklar geliştirebiliriz” dedi.
Turizm sektörünün de birçok fırsat sunduğunu anlatan Şimşek, şöyle konuştu: “Türkiye ile Arap dünyası arasındaki turizm sezonu tam anlamıyla örtüşmüyor. Arap dünyasında kış aylarında, Türkiye'de ise yaz aylarında turizm sezonu ön plana çıkıyor. Burada iki parçanın birbirini tamamladığını görüyoruz. Aynı zamanda üçüncü ülkelerde gerçekleştireceğimiz ortak proje ve iş birliği çalışmalarının potansiyeli yüksektir. “İki ülkeden şirketler Afrika'da, Orta Asya'da veya dünyanın herhangi bir bölgesinde ortak değerler yaratabilirler” dedi.
“ARAP DÜNYASI SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI İMZALAMAKTAN KORKMAMALI”
Akademik çalışmaların sonuçlarını paylaşan Şimşek, Türkiye ile AB arasındaki gümrük birliği anlaşmalarının imalat sanayinin gelişmesine yol açtığını belirterek, şöyle konuştu: “Türkiye, AB ile yapılan gümrük birliği anlaşmasını kullanarak imalat sanayini geliştirdi. Bu nedenle Arap dünyasının serbest ticaret anlaşmaları imzalamaktan korkmaması gerekiyor. Serbest ticaret anlaşmalarının sunduğu fırsatlardan yararlanmamız gerektiğini düşünüyorum. Turizm başarılı olduğumuz ve Arap komşularımızla işbirliğine açık olduğumuz bir alan. Birlikte yapılar geliştirebilir ve yenilerini yaratabiliriz. Turizm canlanabilir. İnsan kaynakları konusunda da birbirimize destek olabiliriz. Geçtiğimiz yıl Türkiye turizm destinasyonları arasında 4'üncü sırada yer aldı. Turizm iş birliği yapabileceğimiz bir alan” dedi.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin inşaat sektöründe ön sıralarda yer aldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Dünya inşaat liginde faaliyet gösteren müteahhit sayısında Çin'den sonra geliyoruz. Türk müteahhitleri son 50 yılda 136 ülkede yarım trilyon dolar değerinde proje tamamladı. Sadece kendi ülkelerimizde değil üçüncü ülkelerde de ortak inşaat projeleri geliştirebiliriz. Ukrayna'da ve bu durumun yaşandığı diğer ülkelerde çatışma sona erecek. Yenileme ihtiyacı ortaya çıkacak. “Ben buradayım ve birlikte çalışabiliriz” dedi.
“SAVUNMA SANAYİİNDE BÜYÜK İLERLEME KAYDETTİK”
Türkiye'nin son dönemde savunma sektöründe geliştiğini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu: “Milli savunma sanayimizi geliştirdik. Büyük ilerleme kaydettik. Çok zor bir dönemden geçiyoruz, bu alana da yatırım yapmamız lazım. Türkiye geçen yıl savunma sanayii teçhizatı ihracatında 11'inci sırada yer aldı. Huzur içinde yaşayan bir bölge istiyoruz. Barış ve refah içinde yaşamak istiyorsak bu yatırımları yapmaya devam etmeliyiz” dedi.
Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik bağların çok güçlü olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, hâlâ keşfedilecek potansiyellerin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Potansiyelimizi tam olarak değerlendiremiyoruz. Bağlantıların ve diyalogların geliştirilmesi çok önemlidir. Arap ve Türk bankalarının karşılıklı yatırımları çok önemli. “Bütün bu unsurlar bizi birbirimize bağlayan zincirler anlamına geliyor” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ 3 YILDA ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Coğrafi konumu ve bağlantılarının Türkiye'nin değerini artırmaya devam edeceğini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu: “Avrupa en önemli ticaret ortaklarımız arasında yer alıyor, yüzde 51 ihracat potansiyelimiz var. Orta Asya ve Kuzey Afrika da önemli ihracat ortaklarımızdır. Emtia fiyatları salgından bu yana istikrar kazandı. Piyasalar jeopolitik gerilimlere bir şekilde kulaklarını tıkadı. Türkiye'nin siyasi öncelikleri; Fiyat istikrarını korumak, mali durumumuzu güçlendirmek, bütçe açığını azaltmak ve yapısal dönüşümümüze devam etmek. Türkiye'de enflasyon yüksek ama düşecek. Bu nedenle bir enflasyonla mücadele programı geliştirdik. Bir yıllık bir geçiş dönemindeyiz. Önümüzdeki 3 yıl boyunca enflasyonu uzun bir süre düşürmeye devam edeceğiz. Bu yeni değerlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. “Türkiye'de faaliyet gösteren firmalar büyümeye devam edecek” dedi.
“TÜRKİYE HENÜZ KÜRESEL ENFLASYONUN DÜŞMESİ RÜZGARINA YAKALANMADI”
Türkiye'nin ekonomik programının doğru politikalar ve yapısal reformların birleşimiyle işlediğini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu: “Geçen yıl depremden dolayı büyük bir açığımız vardı. Ek önlemler alıyoruz. Tasarruf tedbirleri geliştirdik ve vergi reformunu sürdürüyoruz, kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz ise sürüyor. Bütçe açığı/GSYİH oranını yüzde 3'ün altına çekeceğiz. Türkiye henüz küresel enflasyondaki düşüş rüzgârına kapılmış değil. Para politikalarımız istikrarlı bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Cari açığın azalması rezerv birikiminin temelini oluşturacak. Portföy tercihleri TL lehine olacak. Yapısal sorunlarımızı çözüyoruz. Reel kurların lehimize dönmesi enflasyondaki düşüşü daha da güçlendirecek. Bunların temelinde büyümeyi sürdürülebilir kılmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin CDS puanı 439 baz puan düştü. Döviz kuru değişkenliği nominal düzeyde devam ediyor. Değişkenlik azaldı. Büyümenin kompozisyonu ilerlemeye devam ediyor, net ihracat buna önemli katkı sağlıyor, cari açık Mart ayında 57 milyar dolardan 30 milyar dolara geriledi. “Önemli ölçüde düşmeye devam edecek ve GSYH'ye oranı %2,5'te kalacak” dedi.
Türkiye'nin yapısal sorunlarını çözmeye ve değer yaratmaya devam ettiğini belirten Bakan Şimşek, Türkiye'nin yapısal olarak büyük bir pazar olduğunu söyledi. Genç nüfusun GSYİH'ye oranı çok güçlü, Türkiye yaklaşık 12 AB üye ülkesinden daha büyük. Geçen yıl potansiyel 1,3 trilyon dolardı. “Bu büyüyen ve büyümeye devam eden bir ekonomi” dedi.
Bakan Şimşek, TCMB rezervlerinin giderek arttığını belirterek, yaklaşık 36 milyar dolarlık bir iyileşme yaşandığının altını çizdi. Şimşek, “Gerçekten çok güçlü bir iyileşme. Döviz korumalı mevduattan uzaklaşıyoruz ve TL mevduat rezervlerimiz arttı, güven artıyor. Yerel para birimi cinsinden varlıklar da değer kazanmaya devam ediyor. “Bir yıllık enflasyon beklentilerimiz yüzde 33, halen hedeflerimizin altında ama hedeflerimize ulaştığımızda daha iyi bir orana ulaşacağız” dedi.