Bigpara Haber Merkezi
Oluşturulma Tarihi: 12 Kasım 2024 11:59
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AI In The Sky etkinliğinde yaptığı açıklamada, uçuş operasyonlarında yerli ve milli yazılım ve cihazlar kullandıklarını belirterek, şunları söyledi: “İlk milli ve milli interaktif radar analiz ve veri ekranımızla (İRADE), güncel hava durumu verileri, ATIS bilgileri, söz konusu havalimanının notamı.” AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem oluşturduk. Yine ilk milli ve yerli sivil gözetleme radarını Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayında kullanmaya başlamayı planlıyoruz. Çok Amaçlı Radar Görüntüleme (CARE) sistemimiz, hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir şekilde yönetmesine ve trafik güvenliğini en üst düzeyde tutmasına olanak tanıyor.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapay zeka ve büyük verinin havacılık sektöründeki dönüştürücü etkisinin ele alındığı AI In The Sky etkinliğine katıldı. Bakan Uraloğlu, havacılık alanında uluslararası otoriteleri bir araya getiren organizasyona yaptığı açıklamada, “Ülkemiz, 1,5 trilyon dolar olan 51,2 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılası ile 67 ülkenin merkezinde avantajlı ve muhteşem bir konuma sahip. 4 saat uçuş süresiyle milyar dolarlık insan yaşıyor En hızlı, en güvenli ve en konforlu ulaşım aracının uçak olduğunun farkında olun “Ülkemizin bu avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık alanında büyük yatırımlar yaptık. ”
“YURTDIŞI UÇUŞ NOKTALARIMIZI 349 UÇUŞ NOKTASINA ÇIKARACAĞIZ”
Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Dünyada ulaşamayacağımız hiçbir nokta kalmayacak” hedefiyle hareket ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu: “Ülkemizi; Bugün yurt içinde 58, yurt dışında 131 ülkede 347 noktaya uçuyoruz. Önümüzdeki ay Türk Hava Yolları ile İstanbul-Sao Paulo-Santiago ve İstanbul-Kuala Lumpur-Sidney hatlarında yeni seferlere başlayacağız. Bu yıl sonu itibarıyla dış hat uçuş sayımız 349 uçuş noktasına yolcu sayımızın bu yıl sonunda 236 milyonu, 2025 yılında ise 250 milyonu aşmasını bekliyoruz. Son 22 yılda 32 yeni havalimanı inşa ettik. “Söylemesi kolay: her bir buçuk yılda bir havaalanı.”
Havacılık sektörünün küreselleşmenin en önemli oyuncusu olduğunu anlatan Uraloğlu, şöyle konuştu: “Havacılığın, ulaşım aracı olmanın yanı sıra, ülkelerin ekonomik ve kültürel kalkınmasında da önemli rol oynayan bir köprü olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Teknolojinin hızla geliştiği bir çağda bu sektör sürekli değişiyor ve buna paralel olarak rekabet de artıyor “Genç, modern ve verimli uçak filolarına sahip olmak havayolu şirketlerinin bir adım önde olmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri. rekabet” dedi.
“YAPAY ZEKA VE BÜYÜK VERİ TEKNOLOJİLERİNİ DEĞERLENDİRMELİYİZ”
Kalıcı rekabet için sürekli yenilikçi çözümler üretmenin gerekli olduğunu söyleyen Uraloğlu, şöyle konuştu: “Hayatımızın her alanında olduğu gibi havacılıkta da yapay zeka ve büyük veri teknolojilerini değerlendirmeliyiz. Havacılık sektörü dijital teknolojilerin en çok uygulandığı ve kullanımının sürekli arttığı sektördür. İlk otomatik bagaj sınıflandırma sistemleri 1990’lı yıllarda ortaya çıktı ve 2000’li yılların başından itibaren kağıt biletlerin yerini elektronik biletler alırken, biniş kartları da mobil ortama taşındı. Gerçek zamanlı bagaj takibi uygulamasına başlandı.” dedi.
Yapay zeka alanındaki gelişmelerin havacılık sektörünü derinden etkilediğini belirten Uraloğlu, şöyle konuştu: “Yapay zekanın havacılığa getirdiği en büyük değişimlerden biri olan otonom uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları en aza indirildi. Havacılık sektöründeki tüm şirketler, yapay zeka destekli sistemlerle operasyonel maliyetleri ve genel giderleri azaltabilir. Bu konuda çalışan birçok firma var. Yani yapay zekanın aslında yapay hiçbir yanı yok. “Çok somut, başarılı ve olumlu katkılar sağladığını görüyoruz.” Bir açıklama yaptı.
“HAVA TRAFİK YÖNETİMİ ÇEVREYE DAHA SAYGILI HALE GETİRİLECEK”
Yapay zeka sayesinde uçak bakım süreçlerinin optimize edileceğini ve olası arızaların önceden tespit edileceğini anlatan Uraloğlu, şöyle konuştu: “Büyük veri analizi ile hava trafik yönetimi daha verimli hale getirilecek ve kazaların önüne geçilecek. Yine büyük veri analitiği kullanılarak yolcu davranışları analiz edilecek ve daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunulacak. Yapay zeka ile desteklenen bakım sistemleri sayesinde uçakların ömrü uzayacak ve bakım maliyetleri azalacak. En önemli noktalardan biri yapay zeka ve büyük veri sayesinde hava trafik yönetiminin daha çevre dostu hale getirilmesi, emisyonların azaltılması ve sürdürülebilir bir havacılık sektörünün inşa edilmesidir. Bu bağlamda yapay zeka ve büyük veri teknolojilerinin havacılık sektörümüz açısından büyük bir dönüm noktasını temsil ettiğine inanıyorum.” dedi.
Yapay zeka teknolojilerinin hayatın her alanında bulunduğunu belirten Uraloğlu, şöyle konuştu: “Yazılımdan cihaz imalatına kadar siber güvenlik açısından önem verdiğimiz en önemli şeyin lokasyon ve milliyet olduğunu her zaman söylüyoruz. Bugün tamamen yerli ve milli düzeyde geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Fırtına, Atmaca ve Kule isimli yapay zeka uygulamalarımızla ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz. Aynı şekilde Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü uçuş operasyonlarında da milli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullandığımızı gururla belirtmek isterim.” dedi.
İSTER İLE HAVACILIKTA YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI
Havalimanının güncel hava durumu verilerini, ATIS bilgilerini, NOTAM’ları, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayan ve bunları interaktif radar verileri ve analiz ekranı (İRADE) ile kullanıcıya sunan bir sistem oluşturduklarını iddia eden Uraloğlu, şöyle konuştu: İRADE yazılımını İstanbul Atatürk ve Çukurova havalimanlarımızda kullanmaya başlayarak havacılık alanında yeni teknolojiler yarattık. Bir döneme başladık. İlk milli ve yerli hava trafik görüntüleme yazılımımızla bu alanda dışa bağımlılıktan kurtulduk ve geleceğin yerli teknoloji ürünlerinin önünü açtık. Önümüzdeki günlerde Dalaman Havalimanı’nda da kullanmaya başlayacağız. Türk mühendisler tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk milli ve yerli sivil gözetleme radarı MGR’yi bir kez daha Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayında aktif hale getirip kullanmaya başlamayı planlıyoruz” dedi. dedi.
ÇARE 40’TAN FAZLA HAVALİMANI’NDA HİZMET VERİYOR
Bakan Uraloğlu, hava trafik yönetimi alanında tamamen yerli ve milli kaynaklarla geliştirilen Çok Maksatlı Radar Ekranı (CARE) sistemi hakkında da açıklamalarda bulunarak, şunları söyledi: “Gerçek zamanlı uçuş verilerinin harita üzerinde görüntülenerek, Hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir şekilde yönetmesi ve trafik güvenliğini en üst düzeyde tutması gerekiyor.” Biliyorsun. Ülkemizde 40’ın üzerinde havalimanında hizmet veren ÇARE sistemi, geçtiğimiz yıl ülkemiz sınırlarını aşarak Azerbaycan’da da hizmet vermeye başladı. FOD tespit radarı (FODRAD), kuş tespit radarı (KUSRAD), uçuş bilgi sistemi (FIDS), AIS portal uygulaması, uçuş takip uygulaması, siber saldırı önleme tahmin sistemi, coğrafi bazlı dijital bilgi platformu yazılımı, dijital Atis sistemi veya elektronik uçuş Uygulaması Şerit (EFS). Özetle ülkemizde uçuş operasyonlarında kullanılan teknolojilerin yerli ve milli olmasını sağlama konusunda büyük ilerleme kaydettik ve yenilikçi adımlar atmaya devam ediyoruz.” dedi.
“KDM TÜM DİJİTAL ALTYAPIYI YAPAY ZEKA İLE BİRLEŞİK BİR ŞEKİLDE SUNUYOR”
Uraloğlu, Türk sivil havacılığı alanında dijitalleşme odaklı yeni bir sivil havacılık modeli oluşturduğunu kaydederek şöyle konuştu: “Kısaca KDM dediğimiz bu model, iş dönüşüm modelidir;
Yalnızca güvenlik ve verimlilik sağlamakla kalmaz; Aynı zamanda ileri teknolojilerle desteklenen altyapıyla sektörün sürdürülebilir dönüşümüne olanak sağlıyor. Bir havacılık otoritesinin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital altyapıyı yapay zeka ve büyük veriyle birleştirerek sunuyor. ICAO düzenlemelerine uygun olarak geliştirilen bu sistemde eğitim şeffaf, izlenebilir ve bağımsız bir ölçüm mekanizmasına dayanmaktadır. “Bu sayede eğitimin kalitesi artıyor ve katılımcılara daha etkili bir öğrenme ortamı sağlanıyor.” dedi.
Yeni havacılık modelinin aynı zamanda insan hatasını en aza indiren iş süreçlerinin proaktif ve dinamik yönetimini de sağladığını kaydeden Bakan Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük Veri altyapısı, gerçek zamanlı analizlerle potansiyel risklerin erken tespit edilmesini sağlıyor. Dijitalleşme ve veri entegrasyonunun en somut örneklerinden biri OLS/CNS yazılımımızdır. Bu yazılım, havalimanı çevresinde güvenliğin sağlanması için engel sınırlama yüzeyleri ve yapı sınırlama alanlarının haritalarının hazırlanmasını hızlandırır ve yüksek doğrulukta sonuçlar sağlar. Dijital Arazi ve Yüzey Modeli ile entegrasyon, yerdeki tüm potansiyel engellerin otomatik olarak haritalara yansıtılmasını sağlar ve güvenliğe son derece duyarlı bu süreçleri dijital bir yaklaşımla iyileştirir. Ayrıca bu yazılım havacılık otoritelerinin gereksinimleri doğrultusunda açık kaynak platformda geliştirildiğinden kullanıcının ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilmektedir. İHA trafik takip ve yönetim sistemi bir kez daha hava trafiğinde veriye dayalı karar almanın bir başka örneğini sunuyor. Otonom ticari taşımacılık ve drone kullanımı süreçlerini hızlandırarak operasyonel verimliliği en üst seviyelere çıkarıyor. “Dinamik drone yasağı, şehirler arası otonom İHA uçuşları ve uçuş kayıtlarının gerçek zamanlı izlenmesi sayesinde güvenlik en üst düzeyde sağlanıyor.”